Bayanlar, bazen eşleriyle planlayarak bazen de plansız olarak hamile kalabilmektedir. Her iki durumda da bu konuda bilinçaltında daha önceden beslenen düşünceler bayanları rahatsız edebilmektedir. Bu nedenle bayanların hamilelik dönemlerinde sevmeye ve sevilmeye daha çok ihtiyaçları olduğu gibi bu dönemde bayanların gösterebileceği narsist davranışlara karşıda çevresinin hoşgörü ile yaklaşması gerekmektedir. Bayanlar, bu dönemde endişe ve kaygı dolu bekleyiş içine girdikleri için gösterebilecekleri bazı davranış bozukluklarını da fazla büyültmeden hoşgörü ile karşılamak gerekiyor.
Bayanlar, hamilelik dönemlerinde o güne kadar ki toplumsal rolleri olan kadınlık rolünden sıyrılarak, yeni toplumsal rolü olan annelik rolüne kendini adapte etmeye çalışır. Bu role kendini adapte etmeye çalışırken bir takım ruhsal çatışmalar içerisine girebilir. Bu ruhsal çatışmalar geleceğe dönük umutlarına yönelik olabileceği gibi geçmişte yaşadığı çatışmalardan, arzulayıp da kavuşamadığı beklentilerine kadar her alanda olabilir.
Bayanlar, hamilelik süreçlerinde kendilerine güven konusunda sıkıntıya düşebilirler. Bayanların hamilelik dönemlerinde kendine karşı duyduğu güven sıkıntısı daha çok erken yaşta evlenen bayanlarda görülmektedir. Çünkü erken yaşta evlenen bayan annenin koruması altından çabuk çıktığı için kendine özgü kimliğini yeterince geliştiremiyor. Bu durumda annelik konusunda böyle bayanları acaba bebeğime karşı hakkıyla annelik yapabilir miyim hususunda tereddüde düşürüyor ve kendilerine güven konusunda büyük sıkıntı yaşamalarına neden oluyor. Hamile bayanların hele de küçük yaşta hamile kalmış bayanların mutlaka psikolojik desteğe ihtiyacı vardır.
